Merhabalar. 26 aylık oğlum var. Genelde birlikte dışarı çıkıyoruz oyun oynuyoruz kitap okuyorum yada anlatıyorum kahramanları .o soruyor ben soyluyorum, yemek yapıyoruz herşeyi birlikte yapıyoruz ama şöyle bir sıkıntımız var yemeği kendi yemek istemiyor oyun oynarken bana yedirtiyor eline verdiğim zaman bana tekrar veriyor inatlaşmak da istemiyorum bide eğer istemediği bir şey yerse yada zorlasam kusuyor yediklerini. herseyi ağlayarak yaptırmaya çalışıyor yapmıyorum bende eşim le çok mücadele icindeler iktidar mücadelesi veriyor ikiside eşim her dediğini yapıyor aman sussun aman ağlamasın istediği olmadiginda bu kez de kendini dengeli bir şekilde yere bırakıp öyle ağlıyor birde canı isterse konuşuyor neler yapabilirim acaba tesekkurler
- Kübra Kaya 2 sene önce sordu
- son düzenleme 2 sene önce
- Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekli
Merhaba,
Tek tek kısa ve net olacak şekilde yanıtlar vereyim.
Kendi yemek istemiyorsa pratik bir çözüm ile 1 kaşık siz yedirin, 1 kaşık kendisinin yemesini destekleyin.
Diğer bahsettiğiniz durumlar ise 2 yaş döneminin getirileri ve sağlıklı bir çocuk hali aslında. Bu dönemi daha yakından tanımanız gerekiyor gibi görünüyor. Bebeklik dönemi “hayır” denmesi gereken ve kızılarak davranış öğretilmeye çalışılması gereken bir dönem değildir. Henüz psikolojik doğumu gerçekleşmemiş her birey sadece gözlem yolu ile iyiyi doğruyu kopyalar. Sizin bebeklik döneminde yapmanız gereken evin düzenini çocuğa göre ayarlamaktır. Mesela TV oynamayacak şekilde duvara sabitlenmelidir. Çocuklar bu dönemde fidan sürecindedir ve bolca güven, sevgi ile sulamamız gerekir. Kızmak, hayır demek, bağırmak, ceza vermek gibi yöntemler sadece bağlanmayı zedeler. Ayrıca her hayır dediğimiz zaman merak dürtülerine zarar veriyor gibi bir etki bırakırız. Bunun için “EVET”in gücünü keşfetmelisiniz. Mesela dolapları karıştırmak istediği zaman “Evet o dolabı boşaltmak istiyorsun. Hadi beraber yapalım”, bir eşyayı atmak istiyor diyelim “Evet onu atmak istiyorsun. Hadi topu atalım ve oyun oynayalım.”, yere bir şey döktü diyelim “Aaahh tatlım döküldü mü? Hiç sorun değil. Tamam gel beraber silelim.” gibi ifadeleri ve yöntemleri kullanmalısınız. Toplumumuzda bilinen en büyük yanlışlardan biri çocuklara bebeklik döneminde engel olmanın marifet sayılmasıdır. Hatta size de çokça baskı yapılıyor ve annelik makamınıza bile karışanlar oluyordur. Bu tip tabuları dinlememenizi ve ev içinde bebeklik döneminde çocuğunuza özgür bir ortam sunmanızı öneririm. Evde ne kadar özgür olursa bir çocuk dışarıda hiç de aç gibi saldırmayacaktır. Düşünsenize evde karnını doyurup çıkan birinin ilk ihtiyacı yemek yemek olmaz. Evde bu dönemde alabileceğiniz bazı önlemlere örnek verebilirim.
-TV, mobilya, dolap gibi eşyalar duvara sabitlenmelidir. Bu hem çocuk hem de yetişkin için bir önlemdir. Depreme karşı güvenlik önlemlerini hatırlayabiliriz.
-Deterjan gibi ürünler kolayca ulaşılması gereken yerde durur. Bunları güvence altına almak için sadece bir dolaba toplayın ve sadece o dolabı kilitleyin. Diğer tüm dolaplar çocuğun kullanımına açık olsun. Bebeklik döneminde en önemli ihtiyaçlardan biri ev eşyalarına nüfuz etmektir. Hatta oyuncaklardan daha çok mutfak eşyaları ve ev gereçleri dikkatlerini çeker. Bu olması gereken ve oldukça sağlıklı bir gelişim sürecidir. Hatta eve ne kadar çok nüfuz edebilirse aile içi bağlanma da o kadar güçlenecektir.
-Etrafta çocuğa zarar verebilecek ne varsa kaldırılmalıdır. Kırılacak süs eşyalarının yerini plastik türde ve çocuğun da inceleyebileceği objeler almalıdır. Yani evde anne babanın eline alıp erişebildiği her eşyaya çocuk da erişebilmelidir ki merak duygusuna ket vurulmasın. Çünkü merak duygusuna ket vurmak, okul zamanında eğitimden soğuyan çocuklara bile sebep olabilmektedir. Merak ilerleyen bir süreçtir. Bebeklikten başlar.
Bu tip değişimler işinize yarayacaktır.
Bir de Daniel J. Siegel ve Tina Payne Bryson’ın “Bütün Beyinli Çocuk” kitabını okumanızı öneririm.
Sizin yaşadığınız durumda biraz güvenli bağlanmanın da güçlenmeye ihtiyacı var. Çünkü sürekli olarak bakımını üstlendiği kişilerin değişmesi bağlanma sendromuna neden olabilir.
Hem güvenli bağlanmayı güçlendirmeniz hem de özerklik dönemini daha yakından tanımanız gerekiyor.
Bunun için şu gönderilerime ve yazıma bakmanızı öneririm:
Pedagojinin Bel Kemiği: Tüm Hayatımızı Etkileyen Bağlanma Kuramı ve Önemi
- Uzman Psikolog Rümeysa DEMİRÖRS cevapladı 2 sene önce
- Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekli
Lütfen göndermeden önce giriş yapınız.